Anlamlı sözler yeni

Bir şehir ol. Mesela İstanbul gibi. De ki; boğazım kuruyuncaya kadar seveceğim seni.

Halden ala halsizliğim, sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra, umurumda değil kimsesizliğim.

Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.

Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin, yüreğini taşırım dedim.

Gönlüme düştüğü günden beri o ateşi aşk bilirim. Lal olmuş dilime adını dolar. Beni sen, seni ben bilirim.

Kapına geldim. Ve ben, ben olmaktan vazgeçtim. Sen yeter ki “kim o” de. Kim olmamı istiyorsan, o olmaya geldim…

Eş olan, aşka eştir. “Eş” değer, nefesten ötedir. Ötemde özüm var, özüm nefesin ötesinden ötedir.

Yerden yere vurmak yardan yâre tutulmak değildi aşk. Yer yerinden oynasa da Yâr’i yürekten oynatmamaktı aşk.

Ben sana kızsam, kendime küserim.

Canımın içi, sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?

Öğrendik ki: Her yarayı saran zaman değil, sevgidir.

Sevdim. Çünkü bir tek ona sarılınca yuva gibi kokuyordu içim.

Kendime gelemiyorum, sana gelsem olur mu?

Aşk, yer yerinden oynasa da; yâri yürekteki yerinden oynatmamaktır.

Evvelimiz aşk, halimiz aşk, istikbalimiz aşk.

Sen benim gökyüzüne gönderdiğim duamın yeryüzündeki cevabısın.

Sen yeter ki çocukluk yap. Gönlümde salıncağın hazır…

Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım, tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.

Aşk ehli isen sitemin cahili olma. Şems

Gözlerime bakarken gözlerinin içi gülüyordu, nasıl sevmezdim?

Ve sen ağlama. Gözlerin fazlasıyla güzel ağlamak için.

Dünyadaki herkesin parmak izinin farklı olması, kimsenin sana benim gibi dokunamayacağının kanıtıdır.

Sen benim şarkımsın, herkesin dili dönmez.

Besmelesiz başladım diye mi, doyamıyorum seni sevmeye?

Sesindeki huzuru kimse bilmesin. Kıskanırım.

Sevmek ve sevilmek güneşi iki taraftan hissetmeye benzer.

Sevmek için yürek, sürdürmek için emek gerek.

Belki de sonu nasıl bitecek diye korkmaktan sevmeyi unuttuk.

Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim.

Ey gece git o yâre söyle. Kokusuna sarılıp uyumak isteyen biri var.

Sen beni sev, geri kalan her şeyi ben hallederim.

Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim, sensiz boğazımdan geçmiyor.

Sımsıkı sarılalım, aramızdan rüzgâr bile geçmesin.

Kızdığında, küstüğünde bile seni düşünen bir sevenin olması ne güzeldir.

Seviyorsan git ısır bence, köpek gibi sevdiğini o da anlasın.

Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, olsun! Vuslata aşık gönül susmaya da razı.

Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye!

Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni…

Sevmek zor iş, ne maaşı var ne sigortası, bir ayrılığı var bir de gözyaşı.

Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.

Bir dilek hakkım olsaydı, gittiğin her yer olabilmeyi dilerdim.

Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur.

Eğer aşk karşılıklı olsaydı, tek taraflı aşkın en güzel aşk olduğunu inkâr ederdi.

Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Bir insanın bir insana verebileceği en ölümsüz hediye, sevgidir.

Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.

Beni hep yanlış anladın zaten sen. Geleceğim ol demiştim sana. Gel ecelim ol değil.

Ey sevgili. Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz, başka hayallerde harap olmuşuz.

Herkesten kıskanacak kadar değil, herkesi kıskandıracak kadar sev.

Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem, ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım.

Ve diyeceğim ki; Aşk güzel şey. Vaktinde ve doğru insanla geldiği sürece…

Ya kırdığın kalbi Allah seviyorsa? Bilemezsin. Bilseydin ödün kopardı, dokunamazdın.

Seni sen olduğun için değil, seni bende bulduğum için seviyorum.

Dünyadaki herkesin parmak izinin farklı olması, kimsenin sana benim gibi dokunamayacağının kanıtıdır…

Bir yürek anca bir yürek ile takas edilir, yüreğini almadığıma, yüreğimi vermem.

Bir kadın aşka inanmıyorum derken, aslında tek bir şey söylemek istiyordur: Hadi beni aşka inandır.

Ben utangaç bir kalbi taşırım geceden. Ben sana aşık olduğumu, ölsem söyleyemem.

Belki de aşk asla kullanılmamalıydı cümle içinde, zaten bir daha gönül koymak mı ortaya, tövbe.

Açık çay içerdi hep, demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş, öyle derdi.

Gerçek sevgi sabırdır, her şeye dayanır. Affeder, çabalar, gerektiğinde susar, kabullenir ama asla bitmez.

Aşk bittikten sonra arkadaş kalalım diyenler. Güle başka isim versen değişik kokacak mı?

Sevgi; insanın kalbinde tomurcuklanan nadide bir çiçektir. Mühim olan onu yara almadan yaşatabilmektir.

Bir insan aşık olunca; kıskanır, bağırır, kısıtlar, hesap sorar, sahiplenir. Ama anlayana işte…

Eskiden karanlıktan korkar yağmurdan ürperirdim şimdi karanlıklar sırdaşım yağmurlar gözyaşım oldu.

Aşkın gözyaşları ıslatırken sevgilinin omzunu, neden bu kadar geç kaldığını sorar aşk meleği.

Aşk’a sınır koyamazsın ve aşık oldun mu kalbinin esirisin onun sürüklediği yerdesin; sana acı çektirse bile.

Dilek tutman için yıldızların kayması mı gerekiyor illa ki? Gönlüm gönlüne kaydı yetmez mi?

Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir.

O yokken “hayır sevmiyorum, unuttum” deyip, onu görünce elin ayağın birbirine dolanıyorsa; aşıksın işte.

Aşk ateşten bir parçadır; önce ruhunu aydınlatır, sonra bedenini ıstırtır Ama illaki yakar benliğini kavurur.

Eğer gökyüzü bir parça kâğıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi.

Bazen hiç ummadığınız birine aşık olabilirsiniz ama bu yaptığınız şeyi yanlış kılmaz. Herkes mutlu olmayı hak etmez mi?

Ne sıradan bir sevgiyi yaşayacak kadar basit biriyim. Ne de seni sıradan bir sevgiye malzeme yapacak kadar herhangi biri.

O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum. Öylesine bağlanmışım ki sensiz duramıyorum.

Sen, hayalini kurup, sonunda bulduğum o hayallerimdeki adam değilsin. Sen karşıma çıkıp, bana aşkı hayal ettiren ilk sevgilisin.

Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.

Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırla.

Aşk, sakızdan çıkan sözler kadar basit olmaya devam ettikçe, insanlar da onu çiğneyip tükürmeye devam edecekler.

Sevebilir misiniz? Karşılıksız, beklentisiz, hesapsız, çıkarız, özgür bırakarak. Sırf bir başkasının iyiliğini, mutluluğunu isteyerek…

Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Kadehime lacivert bir akşam çöküyor gülüm. Zehrini akıtarak çöküyor. Kartana çeviriyor her saniyeyi. Üşüyorum. Üşüdükçe seni daha çok özlüyorum.

Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı? Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere, üçlere, gerekirse binlere? Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin? Sevmenin demesi olmaz. Unutma; ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin.

Bazı aşklar okyanus gibidir. Görmesen de sonunun bir yerde bittiğini bilirsin, şimdi okyanuslar bile kıskanır sana olan sevgimi, görmesem de biliyorum sonunu sonsuza dek bitmeyecek.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

akun slot gacor
mega sloto
bandar togel online Slot Gacor slot88 maxwin slot resmi thailand slot resmi thailand
slot gacor
https://maspasha.com/
slot gacor
https://punchermedia.site/
https://bkpsdm.tanahlautkab.go.id/galaxy/
max88
https://143.198.234.52/
sonic77