Nietzche Sözleri

Bana yalan söylemiş olman değil, artık sana inanmamam sarsıyor beni…

Kendi savaşınızı açmalısınız, kendi düşüncelerinizin uğruna. Düşünceleriniz yenilse bile, dürüstlüğünüz zafer çığlıkları atmalıdır bunun için.

Artık bana verecek mutluluğun kalmadı mı, ne çıkar! Acıların var daha.

Bazı sırlar vardır yalnız dostlara anlatılacak. Bazı sırlar vardır dostlara bile anlatılmayacak. Bazı sırlar vardır kendimize bile açıklanmayacak.

Yaşamak için bir “Neden”i olan, her türlü “Nasıl”a dayanabilir.

Zevk hem ağrılık, hem kefe, hem tartandır. Yazık o canlılara ki kavgasız, ağırlıksız, kefesiz ve tartısız yaşamak isterler.

Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız, oturacağınız yer, kendi kıçınızın üstüdür.

Sahip olmak ve daha çoğuna sahip olmayı istemek, tek kelimeyle büyümektir. Bu hayatın kendisidir.

Kovalamaktan, aramaktan yorulduğumdan beri bulmayı öğrendim.

Kendine karşı cebir kullanmayana iyi denilir. Ama nefsini yenen kahramana da iyi denilir.

Korkarak yaşarsan, yalnızca hayatı seyredersin.

Ey insan! Kulak ver! Derin gece yarısı ne söyler? ‘ Uyudum, uyudum, uyandım derin rüyalardan: Derindir dünya. Daha derindir gündüzün düşündüğünden.

Bir kez yürünmüş bir yola düşenlerin sayısı çoktur, hedefe ulaşan az.

Arzularımız o kadar şiddetlidir ki bazen birbirimizi parçalamak isteriz. Ama topluluk duygusu bizi durdurur. Lütfen not edin: İşte bu, neredeyse ahlakın tanımıdır.

Kaybetmeyi göze alamayacak kadar az dostum var.

Güçlü bir umut, yaşam için, ortaya çıkmış herhangi bir tek gerçek mutluluktan çok daha büyük bir uyarıcıdır.

En insani davranış, bir insanın utanılacak duruma düşmesini önlemektir.

Ortak olabilenin değeri daima azdır. Büyük şeyler, büyük için kalacak; uçurumlar, derin olanlar için; incelikler ve ürpermeler incelmişler için; kısaca, tüm, pek az bulunanlar, pek az bulunanlar için.

Bilgi ermişleri olmak elinizden gelmiyorsa, hiç değilse bilgi savaşçıları olun.

Aşkınla git yalnızlığına ve yaratışınla git, kardeşim; adalet, ancak çok sonra aksayarak gelecektir ardından.

Ancak öbür gündür benim olan. Kimileri öldükten sonra doğar.

Severim gözü pekleri; ama yeterli değildir kılıç ustası olmak darbeyi kime vuracağını da bilmeli!

Beni öldürmeyen her şey beni güçlendirir.

Her zaman ilk olmak, diğerlerinin önüne geçmek istiyorsun; kimse sevmeyecek senin kıskanç gönlünü, dostundan başka!

Deha sahibi insan, en azından iki şeye daha sahip değilse, hiç çekilmez. Dünyayla barışık olmak, saflık…

Nerededir güzellik? Tüm istemimle istemek zorunda olduğum yerdedir; sevmek ve yok olmak istediğim yerdedir, sadece bir imge olarak kalmasın diye.

Yaşamın kıyısına yaklaşanlar onu daha iyi tanırlar.

Kişioğlu da ağaca benzer, ne denli yükseğe ve ışığa çıkmak isterse, o denli kök salar yere, aşağılara, karanlığa, deliliğe, kötülüğe.

Acıların bölüşülmesi değil, sevinçlerin bölüşülmesidir dostluğu yaratan.

En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı.

İnsan dostunu düşmanından daha zor affediyor.

Kıyamete kadar olmak, düşünmek, yaşamak tut beni sımsıkı kollarında verecek başka mutluluğun yoksa acılarını ver bana…

Güzeldir karşılıklı susmak Daha güzeli de gülüşmek.

İyi olduğun için herkesin sana adil davranacağını beklemek; vejetaryen olduğun için, boğanın saldırmayacağını düşünmeye benzer.

Bir şey’den hoşlanmaktan söz edilir, aslında doğrusu; bu şey aracılığıyla kendinden hoşlanmaktır.

Yasaklanmış olana erişmektir amacımız. Felsefem bu parolayla bir gün üstün gelecek; çünkü şimdiye dek, kural olarak, yalnız doğruları yasakladılar!

Sanki tüm hayatım boyunca yanlış melodiyle dans etmiş gibiyim.

Yaşamı anlamaya başladığın andır durabilmek ayaküstünde. Sorun bu zaten, başkasıyla olmak, başkasının olmak değil. Kendi başına başkasıyla, başkasıyla kendin olmak…

Yiğitlik; en büyük korkunun ve en büyük ümidinin üstüne üstüne gitmektir.

Bir insan, kirli düşüncelere sahip olduğu için utanmaz. Bir başkasının, o kirli düşüncesini bilme ihtimali utandırır.

Kendi omuzuna tırman. Başka nasıl yükselebilirsin ki!

Ey büyük yıldız! Aydınlattıkların olmasaydı nice olurdu mutluluğun.

İyi nedir? Diye soruyorsunuz. Cesur olmak iyidir! Bırakın küçük kızlar, ‘Aynı zamanda hem güzel, hem de dokunaklı olmak iyidir,’ desinler.

Derin olduğunu bilen kimse kolay anlaşılır olmaya çalışır, kalabalıkta derin görünmekten hoşlanan kimse ise anlaşılmaz olmaya çalışır. Kalabalık dibini göremediği her şeyi derin sanır çünkü!

Birçok şeyi yarım yamalak bilmektense, hiç bilmemek daha iyidir! Başkalarının düşünceleriyle bilgelik etmektense, kendi hesabına delilik etmek daha iyidir!

Sonraki işim düşünmek oldu. Kendimi onsuz düşünmek. Anlatabiliyor muyum?

Benim sevdiğim insan, ruhu kendini harcayan, teşekkür beklemeyen ve geri vermeyendir: çünkü o, hep armağan eder ve kendini esirgemek istemez.

İnsan sıkı tutmalı yüreğini; çünkü gitmesine izin verirse, çok geçmeden aklı da gider peşinden.

Eylem ve vicdan genellikle uyuşmazlar. Eylem, ağaçtan ham meyveleri toplamak isterken, vicdan onları gereğinden çok olgunlaşmaya bırakır, ta ki yere dökülüp ezilinceye kadar.

Seni övdükleri sürece, kendi yolunda gittiğini sanma sakın; başkasının yolunda gidiyorsun.

Varacağım ereğime, ben kendi yolumu yürüyorum; duraklayanların ve geride kalanların üzerinden atlayacağım. Benim ilerleyişim, onların batışı olsun böylece!

Ölüm güç bir şeydir. Ölümün son iyiliği, bir daha ölümün olmamasıdır.

Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız, önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz.

Yokluk büyük varlıktır azizim, yeter ki fark edebilesin.

Acı çeken birisi için, gözlerini kendi acısından başka bir yere çevirebilmek baş döndürücü bir mutluluk olmalı.

Yaşama karşı sorumluluğumuz daha yücesini yaratmaktır. Daha alçağını değil.

Yaşarken yaşayın! İnsan yaşamını tamamlayıp öldüğü zaman, ölüm taşıdığı dehşeti yitirir. İnsan doğru zamanda yaşamazsa, asla doğru zamanda ölemez!

Aşık seven kişi değildir, sevdiği kişinin mutlak sahibi olmaya çalışandır.

Gür ırmaklar kendileriyle birlikte birçok çakıl ve çalı çırpıyı da sürükler; güçlü ruhlar da birçok aptal ve mankafayı.

İnsan, aşağı gördüğü sürece değil, yalnızca eşit ya da yüksek gördüğünde nefret eder.

Utançla, bağlılıklarının eğri bakan gözlerini görmektense, bir utanmazı görmeyi yeğlerim!

Doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır.

Siz hepiniz, delicesine çalışmayı ve hızlı, yeni, yabancı olanı sevenler kendinize katlanamıyorsunuz! Sizin çalışkanlığınız bir kaçıştır ve kendi kendini unutma istemidir.

Ahlak, ta başlangıçtan beri ikna etme sanatındaki bütün şeytanlıkları bilir. Bugün bile onun yardımına başvurmayan hiçbir konuşmacı yoktur.

İnsan dilediği kadar bilgisiyle şişinip dursun, dilediği kadar nesnel görülsün, boşuna! Sonunda her zaman ancak kendi yaşam öyküsünü elde edecektir.

Biz, başkalarının bize söylediği sözde özelliklerimizi devamlı düzenleyen, örten ya da ortaya çıkaran vitrinler gibiyiz. Kendimizi kandırmak için.

En iyisi, sevinmeyi öğrenelim; böylece başkalarına acı vermeyi ve acıları düşünmeyi unuturuz.

Kimine göre yalnızlık, hasta kişinin kaçışıdır; kimine göre de, hasta kişilerden kaçıştır.

İnsan en cesur hayvandır; cesaretiyle yenmiştir her hayvanı zafer çığlıklarıyla yenmiştir her acıyı; ama insanın acısı en derin acıdır.

Kişi, ışığını karartmayı bilmelidir, böceklerden ve hayvanlardan kurtulmak için.

Ah, şu sözümü anlayabilseniz:”Her zaman istediğinizi yapın ama önce isteyebilen birileri olun! Her zaman, komşunuzu da kendiniz gibi sevin ama önce, kendini seven birileri olun.”

Pek çok şeyi azar azar bilmektense bir şeyi tam olarak bilmek daha iyidir.

Vicdanlı ve dürüst olmak, hesaplı olmaktan iyidir. Hesap insanı makam sahibi yapar da, vicdan daha önemli bir işe yarar, insanı insan yapar.

Dostun biri sana kötülük ederse, şöyle de: Bana ettiğini sana bağışlıyorum; ama kendine ettiğini, onu nasıl bağışlarım?

Bir şey’den hoşlanmaktan söz edilir, aslında doğrusu; bu şey aracılığıyla kendinden hoşlanmaktır.

Taş ve sopa kemiklerimi kırabilir ama ölüm beni incitemez, hiç bir zaman.

Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz, siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz.

Elimizde bir çiçek varken gözümüze yalnızca dikenleri görünür, uzaklarda ise bir diken vardır; gözümüz hep çiçeğini görür!

İnsan unutmayı bir türlü öğrenemeyip de hep geçmişe bağlı kaldığı için şaşar durur kendi kendine de: İstediği kadar ileri ve çabuk yürüsün, zinciri ile birlikte yürür, hızla akıp geçen olaylara bağlıdır gene de.

Bir şeyde ilk olmak isteyene iyi denir. Ama bir başkasından önde olmak istemeyene de iyi denir.

Kimse bir öğretiyi öyle kolayca, yalnız insanları mutlu ya da erdemli kıldığı için doğru saymaz. Mutluluk ve erdem birer gerekçe olamazlar.

En bağışlanamaz yanın bu işte; gücün var ve hükmetmek istemiyorsun.

Ortak olabilenin değeri daima azdır. Büyük şeyler, büyük için kalacak; uçurumlar, derin olanlar için; incelikler ve ürpermeler incelmişler için; kısaca, tüm, pek az bulunanlar, pek az bulunanlar için.

Her alışkanlık elimizi daha becerikli, aklımızı ise daha beceriksiz hale sokar.

Sizin kökeniniz, nereden geldiğiniz değildir. Bundan sonra onurunuzu oluşturan, tersine nereye gittiğinizdir.

Kutsal olan gerçekler değil kişinin kendi gerçeği için çıktığı arayıştır. Neysen o ol.

Çok derin değil. Bir meseleyi tüm derinliği ile kavrayan insanlar, ona çok ender olarak daima sadık kalırlar. Onlar derinliği aydınlığa çıkardılar: Aydınlıkta görülebilecek daha kötü şeyler vardır.

İnsanlar ışığın çevresinde toplaşırlar daha iyi görmek için değil daha iyi parıldamak için.

Evet, yaralanmaz, gömülmez bir şey var içimde, kayaları parçalayacak bir şey: Bu benim istemim’dir sessiz ilerler o ve değişmeden, yıllar boyu.

Issız ve yorucu dorukları sevenlerin kanatları olmalıdır!

Gerçek güçlü bir yeldir. Zerdüşt bütün düzlülükler için ve bütün düşmanlarına, bütün tükürenlere ve kusanlara : ‘Yele karşı tükürmekten kaçınınız.

Kılavuz öğrencisine bütün izleri göstermeli ama gideceği yolu seçmemelidir.

Karşına çıkabilecek en kötü düşman, her zaman sen kendin olacaksın; sen kendin pusuda bekleyeceksin kendini.

Ümit mi? Ümit en son kötülüktür. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.

Durur ve dikkat kesilir: Nedir yanıltan onu? Nedir kulaklarından hiç gitmeyen bu uğultu? Bir vakitler o zincirlere vurulmuş insanın iç dünyası. Şimdi hep zincir şakırtılarıyla dolu!

Dilencileri yok etmek gerek, çünkü insan onlara verince de pişman oluyor, vermeyince de.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

akun slot gacor
mega sloto
bandar togel online Slot Gacor slot88 maxwin slot resmi thailand slot resmi thailand
slot gacor
https://maspasha.com/
slot gacor
https://punchermedia.site/
https://bkpsdm.tanahlautkab.go.id/galaxy/
max88
https://143.198.234.52/
sonic77
https://159.223.193.153/
http://152.42.220.57/