Yerli Atasözleri
Ak akçe, kara gün içindir.
Ak koyunun, kara kuzusuda olur.
Akıllı hırsız, şaşkın ev sahibini bastırır.
Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır.
Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.
Anlayana sivrisinek saz,anlamayana davul zurna az.
Arpa iken buğday biçilmez.
Ateş olmayan yerden,duman çıkmaz.
At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.
Aza kanaat etmeyen, çoğu hiç bulamaz.
Bal bal demekle,ağız tatlanmaz.
Ben diyorum kısırım,sen diyosun kaç çocuğun var.
Bıçağı kestiren kendi suyu, insanı sevdiren kendi huyu.
Birlikten kuvvet doğar.
Bir elin nesi var ,iki elin sesi var.
Bin dost az,bir düşman çok.
Bugünün işini ,yarına bırakma.
Cefayı çekmeyen, safanın kadrini bilmez.
Çobansız koyunu,kurt kapar.
Dağ dağa kavuşmaz,insan insana kavuşur.
Damlaya damlaya,göl olur.
Davulun sesi ,uzaktan hoş gelir.
Derdini söylemeyen, derman bulamaz.
Dervişin fikri ne ise zikride odur.
Deveyi yardan uçuran, bir tutam ottur.
Deveden büyük,fil var.
Dost ile ye iç, alışveriş yapma.
Dost başa, düşman ayağa bakar.
Eğri otur,düz konuş.
El yarası onulur,dil yarası onulmaz.
Er (Yiğit-Çalışkan ) olan ,ekmeğini taştan çıkarır.
Erkek Arslan,dişisinden kuvvet alır.
Esirgenen göze, çöp batar.
Eski düşman dost olmaz, olsa da dürüst olmaz.
Eşeğe altın semer vursalar, eşek yine eşektir.
Eşeği düğüne çağırmışlar; ya odun eksik, ya su demiş.
Eşek bile düştüğü yere, bir daha düşmez.
Fazla mal,göz çıkarmaz.
Garip kuşun yuvasını,Allah yapar.
Geçmişini bilmeyen, geleceğini göremez.
Gönül kimi severse, güzel odur.
Gören gözün , hakkı vardır.
Görünen köy, kılavuz istemez.
Gülme komşuna, gelir başına.
Gülü seven, dikenine katlanır.
Güneş girmeyen eve,doktor girer.
Güvenme varlığa, düşersin darlığa.
Her deliğe elini sokma,ya yılan çıkar ya çıyan.
Her horoz, kendi çiftliğinde öter.
Her yiğidin, bir yoğurt yiğişi vardır.
İğneyi kendine ,çuvaldızı başkasına batır.
İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.
İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü.
İşten artmaz, dişten artar.
İyi dost , kara günde belli olur.
İyi olacak hastanın, hekim ayağına gelir.
Kâr,zararın kardeşidir.
Kanı kanla yumazlar, kanı su ile yurlar.
Kara haber, tez ( çabuk ) duyulur.
Kızı keyfine bırakırsan. ya davulcuya varır yada zurnacıya varır.
Korkulu rüya görmektense,uyanık yatmak hayırlıdır.
Korkunun ecele faydası yok.
Köprüyü geçinceye kadar, ayı’ya dayı diyecen.
Kurunun yanında, yaşda yanar.
Küçük suda , büyük balık olmaz.
Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.
Mazlumun ahı , indirir şahı.( yerde kalmaz)
Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer.
Ne doğrarsan aşına, o çokar karşına.
Ne oldum dememeli,ne olacağım demeli.
Oynamasını bilmeyen gelin, yerim dar dermiş.
Öğretmenin vurduğu, yerde gül biter.
Önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele.
Paran varsa cümle alem kulun,paran yoksa tımarhane yolun.
Rüşvet kapıdan girince, imam bacadan çıkar.
Rüzgara tüküren, kendi yüzüne tükürür.
Sana taşla vurana , sen aşla vur.
Sen ağa ben ağa, inekleri kim sağa.
Seyrek git dostuna, kalksın ayak üstüne.
Sinek küçüktür ama mide bulandırır.
Sütten ağzı yanan , yoğurdu üfleyerek yer.